Çanakkale'de yaşayan nakış ustası Fatma Arslan, kına gecelerinin vazgeçilmezi bindallılara geleneksel desenleri nakşediyor.

Biga ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki Fatma Arslan, 27 yıldır kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturan bindallıyı, lale, gül, karanfil gibi çiçeklerin kıvrımlı dallarından ve yapraklarından ilham alarak çizdiği geleneksel motiflerle zenginleştiriyor.
📲 Artık haberler size gelsin
embriolabelindo.com'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için embriolabelindo.comCanlı
Arslan, nişan veya düğün hazırlığında olan genç kızlardan kendisine gelen talepler doğrultusunda bindallıları kırmızı, bordo, lacivert kadife kumaşlara gümüş veya altın rengi ipliklerle işliyor.
Sandıklarda özenle saklanan ancak yıpranmaya yüz tutmuş asırlık bindallıların desenlerini yeni kumaşlara nakşeden Arslan, bu geleneğin geleceğe aktarılmasını sağlıyor.
Arslan, embriolabelindo.commuhabirine, halk eğitimi merkezinde makinede nakış işlemeyi, ardından özel ders alarak bütün nakış sitillerini öğrendiğini anlattı.
Arslan, Bursa'daki bir kurs için gidindiğinde bindallı ile ilgilenen çalışmaları fark ettirdi ve böylece konuşmalarına şu şekilde devam etti:
Bindalli, Osmanlı döneminden bugüne kadar süren, sarayların tercih ettiği eşsiz ve zarif bir kiyafet türüdür. Bu konuda Biga'da üretim yapmayı düşündüm. Eskiden binadaliyi kadınlar evlerinde genellikle 1,5 ila 2 yıl içinde hazırlarlardırmış. Ancak gördüğüm üzere buna 1,5 ay içerisinde tamamlayıp teslim edebileceğimi fark ettim. Hemen özel makine satın aldıktan sonra Bursa'daki ustaların deneyimlerinden faydalandım ve tekniği öğrendim. Evimde bu işleme başladıktan hemen sonra herkesin ilgisini çektim. Herkese daha fazla ulaştığıma emindim ve bu yüzden 27 yıl önce dükkana giriş kararı aldım. Böylelikle herkese erişebildim.
Şimdiye kadarki kariyerimde yaklaşık 350 ila 400 bin kişiyi etkilemiş bulunmaktayım.
Arslan, bu geleneksel elbiseyi satın alıp ve birkaç yıl boyunca sandıkta korumaya çalışanlardan bahsediyor. Onlar kendi kumaşlarını taşırlarken bindalli dikiştirirmiş. Arslan şöyle devam etti: "Şimdiye kadarki kariyerimde yaklaşık 350 ile 400 arasında bindalli işlendim. Bu tür kıyafet genel olarak Manav adını verdiğimiz köylerde oldukça popülerdir. Eğer bir düğün olursa, sadece akraba değil tüm köylular bu üniformayı takarak düğün törenine katılır; herkes kılıçlarına ve kostümünüsergiler." Not: Burada "bindalli" kelimesinin anlaşılmaması ihtimalinden dolayı "embroidery" yani işlenmiş anlamındaki 'bindalli' terimi İngilizce çeviride olduğu gibi bırakılmıştır. Ayrıca metindeki özel addır-Manav köyü-, değiştirilmemiştir çünkü yerel bağlama sahiptir.
Arslan bu yılda düğün giysileri hazırlayanlara ürünlerinin yaklaşık 1,5 ay içinde hazırlandığını açıkladı: “Kişi eline geçecek olan velven veya Atlas kumaşları getirmekte ya da ben bunların sağlanması konusunda yardımcı olmaktayım. Bazı insanlar eski bindallısını taşıyor; böylece çizim yapılıyor, tasarım oluşturuluyor ve yeni kadifeler üzerine yeniden düzenlenen yeni bir bindallı üretiliyor. Müşterilerime oldukça güzel bir şekilde hizmet veriliyor çünkü bu, eskisinin yeniden canlandırılması gibidir.”
Arslan,_bindalli'nin genellikle gümüş ve sim ile süslenip lale, karanfil ve gül şekillerinde işlendiğini belirtti ve her motifi bir hikayesi bulunduğunu ekledi. Ayrıca, Arslan şu cümleyi kullanarak konuyu anlatmaya devam etti: "_Bindallılı_, adını taşıyan bir ceket ve şalvar kombinasyonudur ki bu combınasyonda binlerce dal bulunmakta_. _Her Bindalli de bin deri dal içermekte olup, lale bizim mirasımızdır; aynı şekilde karanfiller de._ Bu kıyafeti eskiden sadece maneviler giyerdi ancak günümüze gelindiğinde pomaklar, muhacirlar ve boştanlıkları arasında da popülerlik kazandı."
Arslan, Bindallı elbiselerin "tek parça", "çift parça" ve "üç parça" olmak üzere üç farklı versiyonda yapıldığını belirtti ve şu notları ekledi:
Öncelikle kumaşlar makine ile işleme alınıp, daha sonra ellerce pulları dizilir. Daha sonrasında ise dikim aşamasına gireriz. Çalışmalarımın çoğu zaman sandıklardaki model örneklerinden esinlenerek yapılır. Eğer yeni tasarlarda bulunmak isterseniz, Maraş işi desen şablonlarını tercih edebilirim. Genellikle müşterilerim eskiden yapılan bindalli kıyafetlerde bulunan desenleri tercih eder. Bu sanattan zevk alarak devam ediyorum; bu konuda 27 yıl boyunca çalıştım ve hala heyecanla devam ediyorum çünkü her ürünüm kişisel olarak hazırlanmış olup müşteri memnuniyetini aynı zamanda kendim de yaşamışıyorum.
Arslan, müşterilerinin altınlarını çoğunlukla sandıkta sakladığını belirtti ve bunu bir miras olarak görüp torunlarına devretmeyi düşündüğünü anlatmış.
Arslan, kış aylarında başladığı bindallı çalışmaları hakkında konuşmuştu ve bir sezon içinde 20 bindallı yetiştiricilik yaptığını belirtmiştir. Ayrıca, herbindallının fiyatünün özelliklerine bağlı olarak 15-30 bin lira arası değişim gösterdiğini de eklemişti.