Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydana gelen zirai don sonrasında gıda arzunda herhangi bir problem olmadığım belirtti. Ayrıca Erdoğan, devlete tarımdan katkıda bulunan çiftçilere olan hasarlara da müdahale edileceğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından gerçekleştirdiği açıklamada geçen haftaki bitki soğuklarına bağlı olarak gerçekleştirilen faaliyetleri paylaşıdı. Erdoğan'a göre bazı bölgede son 30 yılda kaydedilmiş en düşük sıcaklıkların gözlenebildiğini belirtti ve şöyle devam etti: "Bu fırsat bilançoya eklenerek tüm yetiştiricilere ve çiftcilere tebrikler deriz. Ülke hayatındaki her türlü felaket durumunu fayda için kullanmaya çalışan hapishane zihniyesi bu konuda dehşet verici olmayan bir adım attı."
FIRSATÇILARA İNANMAYIN
Hasar analizleri hala bitmemişken, halkın paniklemesini önlemek için çeşitli manipulate edici yöntemlerine başvurdular. Yiyecekle ilgili güvenlik sorunu olduğunu iddia ederek de yiyeceği dışarıya bağımlılığa düşeceğimize benzer birçok yanlış bilgiyi yaydılar. Ancak, estridge ürünleri dahil stratejik önem taşıyan peynir, fasulye ve yağlı meyve gibi tarım üretiminin ülke içindeki gıda sağlaması açısından zararsız riske sahip değil.
ÇİFTÇİNİN HASARI ÖDENECEK
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın üretimin sürekliliğini ve ürün mevcut güvencesini sağlamak amacıyla atılan gereken adımlardan biri çiftçilere yönelik desteklerdir. Bu kapsamda, sisteme kayıtlı olup tarımı koruma Sigortası'yı taşımayan çiftçilerin zarar görmüş mahsul produksiyonundaki masraflarını hasar oranlarına göre karşılamak adına Tarım Bakanlığı çalışmaları başlattı.
VİZYONUMUZU ANLAYAMAZLAR
Muhalefet, yolsuzluk soruşturmalardan kaçınmak amacıyla Batı’ya ve Batılı medya kuruluşlarına yakarıyorken, biz Türkiye’nin dünya çapındaki itibarını yükseltmeye çalışıyorız. Ana muhalefetin mandacı hastalıkla mücadele edememesinden dolayı, bizim genişlemiş bakış açımızı, hedeflerimize ulaşma arzumuza, direncimizi göstermemize rağmen, ne kadar hızlı ilerlediğini anlamak imkansızdır.
BAŞ VERİR, BAŞ EĞMEYİZ
Türkiye, her komşusu tarafından, her dostu tarafından ve her kardeşi tarafından güvenilen bir ülkedır; ancak aynı zamandada Türkiye, sınırında zorluklar yaşanabileceğini ya da hem dostluğunu hem de düşmanlığını sorgulayabileceği bir yer değildir. İstikbali ve istiklini korumaya kararlıyız ve gerektiğinde direniyoruz, fakat asla boyun eğmeyeceğiz. Herkes yanlış tahminler yapmasın ve kışkırtdığımızda gösterdiğimiz sükûnet ouruzu hiçbir şekilde zayıflık olarak görmesin.
SURİYE'DE GERİ DÖNÜŞ YOK
Suriye'nin sürekli barış ve istikrarına ulaşmasını engelleyen kişi, hem Suriye hükümeti ile hem de bizimle karşı karşıya gelecektir. terör köprüsünü oluşturarak veya Suriye'yı bölünme izole edilmeyeceği şekilde durumu kontrol altına almaya çalışacağız. 8 Aralık'tan önceki bir döneme dönmek artık mümkün değil.
25 BİN ÖĞRETMENLİK POZISYONU İLE ATAMA FAaliyetleri Başlatılıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında atama bekleme öğretmenlere iyimser bir mesaj iletebildi. Erdoğan şunu belirtti: "Gelecek günlerde Milli Eğitim Bakanlığı'nın içinde bulunduğu 25 bin öğretmenden 10 bini atanacak. Bu konuda şimdi de iyi sonuçlar diliyorum."
FİLİSTİN'E DESTEĞİ SÜRDÜRECEĞİZ
Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nu ele alarak "Türkiye'nin dış politika gücünün farkına varmamız için önemli bir fırsata sahip çıktık." demiştir. Gazze ve Suriye ile ilgili yapılan görüşmeler, ülkemizın adaletli tutumuyla zulüme karşı yer aldığı noktada son derece belirgin olduğunu göstermektedir. Ayrıca Türkiye'nin açıkça belirttiği gibi, Suriye ve Gazze dahil bölge sorunlarına yönelik keskin bir tutumunu beltsedik. İnsanlık hakkından yola çıkarak Filistin halkı adına desteğimizi duyurmaktayım dediği bu konferanstaki konuşmasında, insanlığa olan bağlılığımızı vurguladı.